Nurbanu Sultan, Venedikli bir ailenin kızı olarak doğmuş ve Barbaros Hayrettin Paşa'nın adalar seferiyle esir alınarak İstanbul'a gönderilmiş ve cariye olarak Saray'a gelmiştir. II. Selim ile evlenerek Hürrem Sultan'ın gelini olmuş, eşinin ölümü ve oğlu III. Murad'ın tahta geçmesiyle genç denilebilecek bir yaşta “Valide Sultan” unvanına ulaşmıştır. Nurbanu Sultan, Osmanlı tarihinde valide sultanlar tarafından kurulan en büyük vakıf olma özelliğine sahip olan vakfını 16. yüzyılın sonunda, Üsküdar'da kurmuş ve bu anlamda öncü bir rol oynamıştır. Külliyenin inşa edildiği Üsküdar'da, ileriki yıllarda art arda valide sultan vakıfları kurulmuş, hatta bundan dolayı eski anlamında “atik” kelimesi ismine eklenerek Üsküdar'daki diğer valide vakıflarıyla ayırt edilmiştir. Vakıf, Mimar Sinan'ın elinden çıkmış devasa bir külliyeye sahiptir. Vakfın kuruluş senedi ve kimliği olarak nitelenebilecek 1582 tarihli Arapça vakfiye ilk kez Türkçe' ye tercüme edilip tıpkıbasım metinle birlikte yayınlanma fırsatı buldu. Durağan evraklar olarak nitelenebilecek olan vakfiyelerin incelenmesi, kurumun kuruluş ilkelerine uygun olarak yönetilip yönetilmediğini takip etmek açısından önem arz etmektedir. Vakfın çalışanları, aldıkları ücretler, vakfa ait diğer hüküm ve şartlar, vakfın sahip olduğu mülkler ve gelirler gibi vakfın işleyişini anlamamıza katkı sağlayacak önemli veriler, bu çalışmayla birlikte okuyucuların ve alanla ilgili çalışma yapan araştırmacıların ilgisine sunuluyor.