Modern kitle ordularının gelişmesi sadece itaatkâr yurttaşları değil, aynı zamanda firarileri ve isyancıları da yaratmıştı. Bu da savaşın ve ordunun doğal bir sonucudur. Millî Mücadele Döneminde (1919-1923), Birinci Dünya Savaşının (1914-1918) mirasçısı olarak -güvensizlik ve belirsizlik sonucu genel bir dağılma ortamı içerisinde- orduda açılan gediğin en büyük nedeni asker kaçakları olmuştu. Asker kaçakları, bununla sınırlı kalmamış dönemin suç ve isyanların insan gücünü oluşturmuşlardı. Böylelikle cephe gerisinde, iç-dış güvenliği tehdit etmeye başlamışlardı. Bu çalışmada güvenlik zaafiyeti ve otorite sorununu da yaratan firarileri, tarihsel kanıtlar çerçevesinde saikleri, süreçleri ve sonuçları bağlamında değerlendirme amacı güdülmüştür. Tarihsel süre boyunca bu kimselere İstiklal Mahkemelerinin kurulmasına ön ayak olan rakamsal bir problem olarak bakılmıştır. Bu çalışma bu kimselerin, sadece suçlu değil, bir birey de oldukları ele alınarak incelenmiştir.