Bu kitapta Selanik Şeriye Sicillerine göre 19.yüzyılın ilk yarısında Osmanlı ilmiye sınıfının sosyal ve ekonomik durumu incelenmiştir. Osmanlıda ilmiye, mülâzemet ile şeyhülislamlık arasında müderris, kadı ve naip gibi payelerle bir mansıbı deruhte eden zümrenin adı olmuştur. Buna karşın eğitim-öğretim faaliyetlerine “gayri resmi” ya da “sivil” olarak devam eden medrese mezunları ilmiye zümresi kapsamında değerlendirilmemiştir. Anadolu'da ve İslam coğrafyasının birçok yerinde tarih boyunca sivil tedrisat hep var olmuş ve bu “sivil” alandan pek çok âlim yetişmiştir. Bu çalışma Osmanlıda resmi ilmiye zümresinin yanı sıra sivil ilmiye sınıfının varlığını tereke sicil belgeleriyle ortaya koymuş, böylece İslam medeniyetinde ilimlerin bir sonraki nesle intikalinde “sivil ilmiye” zümresinin de önemli bir rol oynadığı vurgusunu öne çıkarmıştır.