Elinizdeki kitap, bugüne dek Türkiye-Almanya ilişkilerinin sinema tarihindeki yansımasını ağırlıklı olarak göç ilişkisi çerçevesinde ele alan çalışmalara, erken dönem sinemanın perspektifinden yaklaşarak, iki ülke arasında sinemanın ilk yıllarından itibaren nasıl bir temas kurulduğunu, diğer yandan Osmanlı-Alman tarih yazımında üzerinde fazla durulmayan kültürel alanı merkezine alarak, katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Erken dönem sinemanın, devletler nezdinde ve uluslararası ilişkilerdeki yeri, yarattığı yeni görme biçimleriyle seyirciyi yönlendirme gücü, iki ülke ilişkisi üzerinden görsel ve yazılı tarihin belleğinde ele alınmaktadır. Sinemanın ulusötesi yapılanmasına ve propaganda gücüne odaklanan çalışma, dönemin belge ve kurmaca filmler ile haberleri ve öne çıkan belgeleri ışığında yol almaktadır.