Türkiye'de 1980'li yıllarla birlikte başlayan neoliberal dönüşüm ve küreselleşme süreci; devletin toplum, siyaset, ekonomi, güvenlik, insan hakları, laiklik, kimlik vb. alanlardaki işlevlerinin yeniden tanımlanması sürecini oluşturmuştur. Bu sürecin devamında hızla yükselen AKP,3 Kasım 2002 yılında seçimle işbaşına gelerek, liberallerin desteğini almış ve neoliberalizmi tüm gücüyle hayata geçirme çalışmalarını başlatmıştır.
Sanayi Devriminden bu yana kadın, hızla, üretim sürecinin her aşamasında yer almaya başlamış,ancak sömürü odağı olmaktan kendini kurtaramamıştır. Her zaman ucuz işgücü olarak görülmüş, esnek çalışma, kısmi zamanlı çalışma, evden çalışma adı altında sömürülmeye de devam etmiştir. Günümüzde ne yazık ki belli bir sosyal güvenlik kurumu çatısı altında toplanan kadınların sosyal haklarından bahsedilebilmektedir. AKP tarafından çıkarılan ‘'Kadın İstihdam Paketi''doğum izni, süt izni gibi uygulamaları içermekte ve çalışan kadını iş hayatında tutabilmeyi hedeflemektedir.
Elinizdeki çalışma AKP'nin neoliberal politikalarının bir neticesi olan ‘'kadın istihdam paketi''nin yasal düzenlemelerle hayata nasıl geçirildiği ve medyaya nasıl yansıtıldığının belirlenmesi doğrultusunda hazırlanmıştır. Çalışmanın ikinci ayağında ise gerek özel sektör, gerekse devlet sektöründe çalışan kadınlar tarafından bu düzenlenmenin nasıl algılanıp, değerlendirdikleri sorusunun belirlenmesinden oluşmaktadır. Bir sosyal güvenlik çatısı altında çalışan ve çocuklu kadın deneklerle yapılan değerlenme neticesinde hayli ilginç bulgulara rastlanılmıştır.