Uzun yıllardır Türkiye turizminin vazgeçilmez mekânlarından birisi olarak ilgi odağı olan Kapadokya'nın en çok da çömlekleriyle tanınan Avanos bölgesinde bir zamanlar Binnik Şenliklerinin kutlandığını belki de çoğu gezgin bilmez.
Bu kitapta, geçmişte bağbozumu dönemlerinde kutlanan Binnik Şenlikleri odağa alınarak, bu bölgenin hafıza mekânları, bu mekânları ve ritüelleri deneyimleyenlerin hafızalarından aktarılıyor. Nehir Durna, bazıları görüşmelerden sonra hayata veda eden pek çok insanla sözlü tarih görüşmeleri yaparak, resmi tarih anlatısında kendisine yer bulamayan bir geçmişin kazısını yapıyor bu çalışmada. Kişisel bellekte saklı olanı açık ederek, yer yer resmi tarih anlatısından uzağa düşen kolektif belleği inşa eden ve toplumsal ilişkileri kuran bir politik tavrı, kültürel birikimi, inanç sistemini ortaya koymaya çalışıyor.
Nehir Durna'nın kitabı, ülkemiz akademisinde henüz hak ettiği yeri bulamamış alternatif tarih araştırmalarının, gündelik yaşam ve maddi kültür üzerine temellenen çalışmaların iyi bir örneği. Etnografik araştırmalar, araştırmacı ile araştırdığı konu arasındaki mesafeyi kısaltır. Kültürler arası karşılaşmaların yarattığı imkânlar ötekini, farklı olanı tanımak, onunla müzakereye girebilmek fırsatı toplumsal barışın inşasına da katkıda bulunabilir. Bu çalışmanın da en çok ihtiyaç duyduğumuz toplumsal barışa katkıda bulunmasını dileriz.