“Türkiye Cumhuriyeti halkını ayrı ayrı sınıflardan mürekkep değil ve fakat ferdî ve içtimaî hayat için iş bölümü itibari ile muhtelif mesai erbabına
ayrılmış bir camia telâkki etmek esas prensiplerimizdendir.” [CHF Programı 1931]
Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşuna giden süreçte en etkili teşkilattı. Millî Mücadele döneminde
cemiyetlerin bir çatı altında toplanması konusunda elde edilen birikimler, Cumhuriyet döneminde de unutulmayacaktı. Mayıs 1936 tarihinde parti-cemiyet,
Haziran 1936'da ise parti-devlet bütünleşmesi kararları alınmış ve bir anlamda cemiyetlerin yeniden inşası temin edilmişti. Cemiyet kavramının içeriği
yeniden belirlenmiş, “sınıf yok meslek var, fert yok cemiyet var” şeklinde tanımlanan toplumsal iş bölümü düşüncesi, emek-işçi örgütlenmesini etkilemiş
ve işçi kesimleri, esnaf cemiyetlerinin içerisinde değerlendirilmişti.