Osmanlı Devleti'nin genelde hâkim olduğu bütün topraklarda, özelde ise Balkanlar'da Osmanlı mirası yeniden tartışılması gereken bir olgu olarak karşımızda durmaktadır. Fakat bu tartışmalar, mirasın varlığı konusunda değil, neler olduğu konusunda olmalıdır. Maria Todorova'nın dediği gibi ?Balkanlar'da bir Osmanlı mirası aramak anlamsız bir çabadır; çünkü Balkanlar, Osmanlı mirasının bizatihi kendisidir." Bugün bünyesinde bulundurduğu doğrudan ya da dolaylı olarak sadece Balkanlar'ı ilgilendiren milyonlarca belge ve binlerce defterle arşivler, hem Türkiye için hem de Balkan devletleri için son derece önemli ve değerli bir hazine özelliğini taşımaktadır. Bu arşivlerin, Balkanlar'daki tarihsel ve kültürel Osmanlı mirasının boyutlarını ortaya koyacak zenginliğe sahip oldukları çok açıktır. Günümüzde Balkanlarda barış ve istikrarın yakalanmasının, tarihten elde edilecek tecrübelerin eksiksiz ve doğru bir biçimde yorumlanarak günümüz meselelerinin adapte edilmesine bağlı olduğu düşünülürse, bu hazinelerin ehemmiyeti bir kat daha iyi anlaşılacaktır. Fakat Balkan tarihi araştırmalarında bu kayıtların, hak ettikleri seviyede bilinip değerlendirildiğini söyleyebilmek ne yazık ki mümkün değildir. Söz konusu arşivlerin sadece Türkiye için değil aynı zamanda Balkan devletleri için, kendi tarihlerini araştırmada, geleceğe yönelik politikalar belirlemelerinde belirleyici bir unsur olacağı gözlerden ırak tutulmamalıdır. Bu nedenle Balkanlar'daki Osmanlı mirasına ışık tutacağına inandığımız 40 makaleyle Balkan tarihi araştırmalarında arşivlerin önemine değinmek ve bu arşivlerde tutulan belgelerin araştırmacılar tarafından bilinip tanınmasına katkı sağlamak, bu kitabın hazırlanmasında temel çıkış noktası olmuştur.