Elinizde bulunan bu kitap temel olarak İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Türk siyasal hayatındaki iktidar-muhalefet ilişkilerine yaptığı etkiyi bu kez liberal söylem üzerinden tartışmaya açıyor. Bugüne kadarki çalışmalarda İttihatçıların Millî Mücadele’ye katkıları, ya yetiştirmiş oldukları kadrolar bakımından ele alınmış ya da düşünsel alandaki etkileri Cumhuriyet Halk Partisi bağlamında değerlendirilmiştir. Muhalif düşüncelere etkisi ise genellikle göz ardı edilir. Oysaki, Karakol Cemiyeti’nden İkinci Grup’a, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’ndan Serbest Cumhuriyet Fırkası’na ve son olarak Demokrat Parti’ye kadar, muhalefet çizgisi, daima 1902 I. Jön Türk Kongresi’nde gölgede kalan Prens Sabahattin ekolünün liberal ve adem-i merkeziyetçi çizgisini takip eder. Prens Sabahattin’in kendisi Ahrar ve Hürriyet ve İtilaf Fırkası bünyesinde faaliyet gösterse de, onun fikirleri, belirli nüanslar taşımakla birlikte, Karakol Cemiyeti ve ardılları tarafından benimsenmiştir. Günümüz Türk siyasal hayatı literatüründe, özellikle Karakol Cemiyeti’nin Türkiye’deki liberal muhalif söylemin oluşması sürecindeki öncü rolü pek dikkate alınmaz. Hâlbuki Tanzimat Fermanı’ndan 1918 yılına kadar yaşanan olayların birikimi, Osmanlı’nın son muhalefet hareketi olan Karakol Cemiyeti’nde vücut bulur. Bu cemiyetin ilân ettiği program ise Türkiye Cumhuriyeti’nin erken dönemindeki muhalefetin yapı taşlarını meydana getirmiştir.