Kasım 1942’de yürürlüğe giren Varlık Vergisi Kanunu’nun gayrimüslim vergi
mükelleflerine ayrımcı ve keyfi bir tarzda uygulanmış olması artık bilinen bir gerçek.
Bu kitapta kanunun uygulanmasından önce basındaki hissiyatı, verginin uygulanması
sırasında yaşananları, yabancı diplomatik misyonların yabancı uyruklu mükelleflere
tarh edilen vergilere itirazları, Aşkale’ye gönderilmiş olan mükelleflerin
Cumhurbaşkanlığı’na gönderdikleri mektupları, dönemin havasını yansıtan hiciv
yazılarını ve nihayet 1950’li yıllardan itibaren Varlık Vergisi’nin Türk siyasetinde ve
kamuoyunda nasıl hatırlandığı ve tartışıldığı anlatılmakta.