Altı asrı aşan tarihi boyunca Osmanlı Devleti'nde çeşitli isimlerde ve çok sayıda dünya tarihi yazılmıştır. Kendisini genellikle Tarih-i Umumi şeklinde gösteren bu eserlerin Tanzimat öncesinde yazılanlarıyla sonrasındakiler karşılaştırıldığında farklı bir dünya ve Osmanlı resmi çizildiği görülmektedir. Aslında söz konusu farklılık Batı ile temasların arttığı, dünya sistemiyle bütünleşmeye başlandığı bir dönemde, Osmanlı dışındaki dünyayı özellikle de Batı'yı tanıma ve tanıtma gerekliliğinin yansımasıydı; yani bir ihtiyaçtı. Ayrıca Osmanlı tarihçiliği bu süreçte yeni yöntemlerle, anlayışlarla tanışmış, tarih ayrı bir bilimsel disiplin olarak gelişmeye başlamıştır. Özellikle Avrupamerkezci ve pozitivist yaklaşımlar Osmanlı dünya tarihlerini etkilerken, buna alternatif görüşler de sergilenmiş, bazı yazarlar dünya tarihçiliği hakkında farkındalık yaratmaya çalışmışlardır. Elinizdeki kitap, Tanzimat sonrası yazılan dünya tarihlerinden hareketle Osmanlı tarihçiliğinin dünya algısında yaşadığı söz konusu dönüşümü incelemeye çalışmıştır. Eserde, çalışmaya konu olan yazarların tarihsel süreçleri ve olayları değerlendirme tarzlarını, nelere dikkat çekip neleri görmezden geldiklerini, Osmanlı'yı ve diğer toplumları tarihin akışında nereye konumladıkları ve tasvir ettiklerini, dünyanın geleceğine ilişkin öngörülerini, tarih bilimi ve Osmanlı tarihçiliğine yönelik fikirlerini, eleştirilerini, önerilerini, onları daha önceki dönemden ve yazarlardan ayıran özellikleri bulabilirsiniz.