Cumhuriyetin ilk yıllarında Beyoğlu'nda yaşayan ve yaz aylarını Altunizade'deki köşkünde geçiren Felek'in satırlarında adeta İstanbul'un içtimâî tarihi saklıdır. Osmanlı mirası olarak gördüğü İstanbul'a ait usul ve geleneklerin giderek kaybolması karşısında endişe eden Felek, Cumhuriyet ve Milliyet gazetelerindeki köşesinde şehrin hususiyetlerine sıklıkla yer vermiş ve “Her türlü iyi şeylerimizi, ‘yeni' karşılığında feda ettikçe biz zor kendimizi buluruz” demiştir. Cumhuriyet döneminde İstanbul'un toplumsal sorunlarıyla yakından ilgilenen Felek, hemşerilik terbiyesi hakkında yazılar yazmış ve Türk toplumunun bir kriz geçirmekte olduğunu söyleyerek 1950'lerin başında İstanbul Hemşeriler Cemiyeti'ni kurmuştur. Elinizdeki çalışmada İstanbul'daki toplumsal değişimi müşahede eden Felek'in tespitlerine yer verilmekte ve şehirdeki sosyolojik dönüşüme farklı bir açıdan ışık tutulmaktadır.