Büyük Selçuklu Devleti zamanından Cumhuriyet'in kuruluşuna dek Ortadoğu coğrafyasının temel eğitim kurumu özelliğini taşıyan medreseler, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında çıkarılan Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Hakkında Kanun'un yürürlüğe girmesiyle yasal olarak kapatılmışlardır. Ancak toplumun devam eden dinî eğitim ihtiyacı, özellikle merkezî devletin ulaşamadığı kırsal bölgelerde yine medreselerce karşılanmaya devam etmiştir. Kürdistan bölgesinde bu medrese hocalarına ‘mele' (molla) adı verilmektedir. 2013 yılında yapılan bir dizi sözlü tarih görüşmesi etrafında şekillenen bu çalışma, maruz kaldıkları tüm yasak ve baskılara rağmen melelerin medrese geleneğini sürdürmeye gayret ederken yaşadıkları dönüşümü, Kürt ve Müslüman kimlikleri dolayısıyla göğüslemek durumunda bırakıldıkları zorlukları, onların tanıklığı eşliğinde gün yüzüne çıkarıyor. Kürdistan medreselerinin yapısı, bölgedeki siyasî çatışma ortamının aktörleriyle olan etkileşimleri, Türkiye'deki siyasal ve toplumsal değişimlerin medreseler üzerindeki etkisi Muş, Diyarbakır ve Norşîn örnekleri üzerinden ele alınıyor.