Bu çalışmada, İstanbul'un tarihsel kentsel kimliğinde gömülü olan etkin varlıklarına rağmen, Cumhuriyet'in inşasıyla birlikte kimliklerini ait oldukları kentin “azınlığı, ötekisi, yabancısı” olarak sancılı süreçler boyunca yeniden kurmak zorunda kalan Rumların, Yahudilerin ve Ermenilerin kendi kimlik, benlik algıları kamusal, politik ve özel alan düzlemlerinde gündelik hayat pratikleri üzerinden çözümlenmeye çalışılmıştır. İstanbul kentindeki “gayrimüslim-azınlık” kimliklerinin bu inşa süreci farklı kuşak, sosyal sınıf ve cinsiyet değişkenleriyle incelenmiştir. Doktora tezi kapsamında dört yıl gibi bir süreye yayılan saha çalışması; İstanbul'un Rumlarının, Yahudilerinin ve Ermenilerinin yaşantılarını, deneyimlerini, azınlık olmaktan kaynaklı sorunlarını, kimi zaman da avantaja dönüşen halleri kendi seslerinden görünür hâle getirebilmek amacıyla niteliksel araştırma tekniklerinden derinlemesine mülakat, odak grup ve sözlü tarihin kullanıldığı geniş ölçekli bir araştırmaya dayanmaktadır.